21 Şubat 2009

BeYaz ShOw (20.02.2009) YuSuF GüNeY Yeni Albüm Şarkıları Dinle - Video İzle …


Yusuf Güney bu akşam 20.02.2009 cuma akşamı Beyaz Show’daydı.

Yusuf Güney Beyaz Show’da yeni albümü “BİR SEVDA MASALI” 2009 daki şarkılarını söyledi.

Albümdeki 10 parçanın 8 tanesinin sözü müziği kendisine ait.Diğer ikisi ise Rafet El Roman imzasını taşıyor. Biri yeni bir Rafet El Roman şarkısı ikincisi ise eski bir Rafet klasiği.

Beyaz Show’un bu akşamki (21.02.2009) konukları Yusuf Güney’le beraber Romantik şarkıların Prensi Rafet El Roman ve Yaprak Dökümü dizisinin Leyla’sı Gökçe Bahadır oldu.

Bu çok hoş ve eğlenceli programın videosu yazımızda…

BİR SEVDA MASALI ALBÜMÜNDEKİ ŞARKILAR :

İllede Uğruna Ölmem mi Gerek (Heder Oldum Aşkına)

Aşkım Aşklarından Bulasın

Sualsiz

Kopamam Senden

Canımdın Sen

Talihsiz Bir Sevda

BEYAZ SHOW BÖLÜM 1 VİDEO İZLE

BEYAZ SHOW BÖLÜM 2 VİDEO İZLE

BEYAZ SHOW BÖLÜM 3 VİDEO İZLE

BEYAZ SHOW BÖLÜM 4 VİDEO İZLE

BEYAZ SHOW BÖLÜM 5 VİDEO İZLE

BEYAZ SHOW BÖLÜM 6 VİDEO İZLE

BEYAZ SHOW BÖLÜM 7 VİDEO İZLE

Devamını Oku...

Yusuf Güney Aşkım Aşklarından Bulasın (Bir Sevda Masalı Albümünden Romantik Slow) Video Klip İzle

Yusuf Güney Beyaz Show’da yeni albümü “BİR SEVDA MASALI” 2009 daki şarkılarını söyledi.

Albümdeki 10 parçanın 8 tanesinin sözü müziği kendisine ait.Diğer ikisi ise Rafet El Roman imzasını taşıyor. Bu şarkı da Yusuf Güney söz ve müziği olan bir şarkı. Şarkının Hikayesi …

Şarkıyı birkaç sene önce ayrıldığı eski kız arkadaşını düşünerek yazmış Yusuf Güney … Bir çeşit beddua gibi kendi deyimiyle … Dinleyin siz karar verin bence :)))



Devamını Oku...

15 Şubat 2009

8 Çekirdekli Nehalem İşlemcilerinin 2.3 Milyar Transistörü Olacak.

Intel, IEEE Uluslar arası Katı-Durum Devreleri Konferansı’nda (ISSCC) gelecek Nehalem işlemcilerinden bahsedecek. Şirketin planlarında 8 çekirdekli fakat şu anki işlemcilerin Isıl güç değerini (TDP) aşmayacak işlemciler var.

Intel’in gelecekteki Nehalem işlemcilerinin sekiz çekirdekli ve HyperThreading teknolojisiyle beraber aynı anda 16 işlem yapabileceklerini zaten çok önceden beridir biliyoruz. Yalnız Intel bu hafta düzenlenen ISSCC etkinliğinde daha ayrıntılı bilgiler paylaşacak. Konferans programında yazanlara göre şirket ayrıca dizüstüler için 45 nm Nehalem işlemcilerin yolda olduğu müjdesini verecek.

Bu işlemcilerin 8 çekirdekli olmasına rağmen ısıl güç değerlerinin günümüz dört çekirdekli Core 2 işlemciler kadar olacağını (130 W TDP) bilmek heyecan verici. Dizüstü bilgisayarlarda ise bazı işlemcilerin TDP değeri 10 Watt’ın bile altında olacakmış.

Intel 45 nm üretim teknolojisiyle üretilecek ve tam 2.3 milyar transistörü bünyesinde barındıracak olan 8 çekirdekli “Enterprise” Xeon işlemcisi hakkında çok daha ayrıntılı bilgiler verecek. Şirket elektron kaçaklarının önüne geçmek için çekirdek önbelleği kapama teknikleri kullanacağını ve bu sayede bu 45 nm işlemcilerin TDP 130 Watt değerinde tutulabileceğini söylüyor. Bundan tam dört sene önce 90 nm Pentium 4 işlemcilerimiz vardı ve her biri 130 Wattlık’tı. Intel ilk kez Pentium D 800 serisiyle çift çekirdekli işlemcilere geçti ve bu işlemciler de aynı TDP değerine sahipti.

Intel’den sızan diğer bilgiler arasında 45 nm “doğal” 6 çekirdekli, 1.9 milyar transistörlü, 9 MB L2 ve 16 MB L3 önbellekli bir Xeon işlemcisi yer alıyor. Bununla beraber Intel “dinamik frekans değiştirme” özelliği olan 65 nm dört çekirdekli Itanium işlemcisine de dikkat çekecek. Bu özellik sayesinde gücün frekansa bağlı olarak çok daha verimli kullanılması hedeflenmekte.

Intel’in ünlü Terascale işlemcisini hatırlayanınız var mı? X86 mimarisinin yerine geçmesi planlanan bu işlemci hakkında Intel hala konuşmuyor. Daha frekansı, hesaplama gücü ( elbette 1 TFLOPS’un üzerinde olacağı neredeyse kesin) ve güç tüketiminin bile ne olacağı açıklanmadı. Bunun yanında küçük bir sunum şirketin 32 nm’ye geçiş süreci konusunda da bir takım bilgiler içeriyor. Şirket 32 nm high-k metal kapı (gate) CMOS teknolojisiyle 291 MB 4.0 GHz SRAM yongası (işlemci önbelleğinin yapı taşı) ürettiğini iddia ediyor. SRAM yongası 0.171 um2 6T hücrelerinden oluşuyormuş. Intel’e göre 128 KB alt-diziler 1 volt gerilimde sadece 5 miliwatt kaçak güç harcamakta. Intel, geçtiğimiz aralık ayında gerçekleşen Uluslar arası Elektron Aygıtlar toplantısında da benzer bir ürünü tanıtmıştı. Yalnız yine aynı dönemde 1.9 milyarlık Xeon mühendislik örneği en fazla 3.8 GHz hızında çalıştırılabilmişti.

Nehalem işlemcilerinin 32 nm sürümlerinin bu senenin son çeyreğinde çıkması bekleniyor. Son olarak Intel’in 2.3 milyar transistörlük 8 çekirdekli işlemcisi hakkındaki bazı ilginç noktaları da sizlerle paylaşmak istiyoruz: Bu işlemci Intelin ilk 16-bit 8086 işlemcisinden 80,000 kat ve 1971 senesinde üretilen dünyanın ilk işlemcisi, 4-bitlik 4004’den tam bir milyon kat daha fazla transistör içeriyor.

Devamını Oku...

Bu Bir Veda Değil Yeni Bir Merhaba …

Gidiyorum Anne!

Kızıla çalan saçlarını bir eliyle geriye itti Deniz-Gök mavisi gözlerinden süzülen yaşların yere düşerken izlediği yolu takip etti Yutkundu

- Özlediğim yalnızlığıma, masumluğuma gidiyorum. Tertemiz bir sayfa için gidiyorum Kaybettiğimin gönlümü almak için kendimden vazgeçiyorum belki de Ama zaten beni ben yapan o değil mi? Çok değil kısa bir süre önce rüyamda görmüştüm onu

Aynı ben gibi saçları ve gözleri olan minik bir kız çocuğuydu. Eli, yüzü kir içindeydi ama üzerindeki elbisesi bembeyaz, tertemizdi. Gülümsedi bana O kadar mutlu oldum ki! Elimi uzattım gel dercesine Anlamış olacak ki; hoplaya, zıplaya eteğinin pilelerini insanı ferahlatan hafif rüzgar da uçuşturarak yaklaştı yanıma Onu daha yakından görebilmek için eğildim. Şimdi gözlerimiz birbirine kenetlenmiş bir şeyler öğrenmek istercesine öylece bakıyorduk Dayanamayıp aceleyle sordum

- Adın ne bakayım senin?

Küçük kız gülümsedi yine Ama diğer gülümsemesinden farklıydı sanki bu Ya da bana öyle geldi Biraz pişmanlık biraz da hüznün izleri vardı her köşesinde

- Deniz Benim adım Deniz

Diyerek mırıldandı minik ama pespembe dudaklarıyla. İnsanı etkileyen, bir sevimliliği ve güzelliği vardı Büyüyünce insanın aklını habersizce alıp götürecek kadar güzel olacak diye düşündüm kendi kendime Minik ellerini avuçlarımın arasına hapsettim, öpüp okşadım

- Biliyor musun? Benim adım da Deniz Adaşız ne güzel değil mi?

Küçük kız inatla başını iki yana salladı Alt dudağı büzüldü Hırsla ellerini avuçlarımın arasından çekti. Elini göğsümün biraz üzerine koydu. Gözünden bir damla süzüldü yavaşça yanağına, tıpkı benimkisi gibi

- Ben senin adaşın değil, orayım! Beni asla kaybetme, vazgeçme!

Ne demek istemişti anlamamıştım. Boş gözlerle öylece bakarken bir güvercin edasıyla hızla uçup gitti avuçlarımdan Tüm seslenişime rağmen dönüp bakmadı bile Beline kadar uzanan saçlarını savura savura kendinden beklenmeyecek bir çeviklikle uzaklaştı… İleride onu bekleyen ama gözümü kamaştırdığı için net göremediğim ışığın arasında kayboldu

Bir süre öylece geri döner umuduyla bekledim orada Çok geçmeden her yer karanlığa büründü Güneş bulutların arasına saklandı aniden Uzaklardan gelen sesler ürkütüyordu beni Güneş açmış, kuşlar cıvıldarken bu da nereden çıkmıştı böyle? Korkuyla etrafıma bakındım Ağır ağır etrafımı gözetleyerek ayağa kalktım Önce tiz bir ses duydum, anlayamadım Ses netleşti. Evet, evet bu az önce kaçıp giden küçük kızın sesiydi

- Beni asla kaybetme, vazgeçme!

O kadar çaresizce söylüyordu ki! Sürekli tekrar edip, kulaklarımda uğuldayan bu cümleyi duymamak için ellerimle sımsıkı kapadım kulaklarımı Aynı çaresizlikle bende cevap verdim

- Yeter, yalvarırım sus artık!

Kan-ter içinde uyandım, yatakta hızla doğruldum. Nefes alış verişlerim hızlanmış, boğazım kurumuştu Komodinin üzerindeki bardağı alıp suyu yudumladım Aynı rüyayı bir daha görme korkusuyla başımı tekrar yastığa koydum

- O günden itibaren sürekli o küçük kızı düşündüm Ne demek istedi? Kim o küçük kız? diye Cevabını giderayak bulacağım hiç aklıma gelmezdi anne! Bilinmezliğe doğru sürüklenirken aniden düştü aklıma tüm cevaplar O küçük kız bendim, kaybettiğim çocukluğum, kalbimdi! Senin kıymetlin, beni ben yapan yaramaz kızdı Küçük Denizdi O

Ben onu kaybettim anne! Yaşam kavgasının, yalan dolanın, sahte insanların arasında kaybettim! Şimdi onsuz kurumuş bir yaprak gibi ordan oraya savruluyorum Rüzgara teslim olmuş öylece gidiyorum Ama sıkıldım, yoruldum Şimdi yeniden elimi tutup, beni ben yapması için onu bulmaya gidiyorum Ne bensiz O, ne de onsuz ben bir tamız Şimdi ayrı bir köşeye savrulmuş bir yarımız ikimiz de Eski Deniz olarak döneceğim sana Söz veriyorum! Kıymetlini, yaramaz kızını geri getireceğim Ama unutma! Bu bir veda değil yepyeni bir MERHABA!

DENİZ

Deniz, titreyen elleriyle sımsıkı tuttuğu zarfı aynanın önüne koydu Bavulunun saplarından kavrayarak kapıyı açtı yavaşça Gözleri; ağlamamak için kendini sıkmasından dolayı kıpkırmızı olmuştu Geri dönüp son kez baktı içeriye Ne ağlayacak, ne de bu kararından vazgeçecekti Kendisi dememiş miydi? Bu bir veda değil yepyeni bir MERHABA’ydı

Yüzünde buruk bir tebessümle kapıyı kapattı…


Devamını Oku...

Yaz için saç bakımı !


Oysa yaz mevsimi saçlarımıza bakmamız gereken en önemli zamandır. Çünkü yazın sıcağı, deniz ve güneş saçlarımızı hiç olmadığı kadar yıpratır, kırar ve cansızlaştırır.Yaz için eğlence planlarınız varsa araya saç bakımını da eklemeyi unutmayın !

Tatile çıkacaksanız ya da tatilden döndüğünüzde saçlarınız içler acısıysa tavsiyelerimizi uygulayın gerisini düşünmeyin.Saçlarınız için temel bakım önerileri sunuyoruz..Ama bunu hem zamandan hem de paradan tasarruf yaparak uygulamanızı tavsiye ediyoruz.

Nasıl mı ? İşte bu tariflerle ve evinizin rahatlığında.



Zeytinyağı maskesi
Malzemeler:
5 çorbakaşığı zeytinyağı
2 yumurta
Bone
Yapılışı:
Zeytinyağı ve yumurtaları karıştırıp saçınıza iyice uygulayın. Daha sonra saçlarınızı boneyle ya da streçle örtün. 15 dakika beklettikten sonra iyice durulayın.

Ballı ve zeytinyağlı maske
Malzemeler:
3 çorbakaşığı zeytinyağı
2 çorbakaşığı bal
Bone
Yapılışı:
Zeytinyağı ve balı karıştırıp saçınıza iyice uygulayın. Daha sonra saçlarınızı boneyle ya da streçle örtün. 15 dakika beklettikten sonra şampuanlayıp iyice durulayın.

Derinlemesine temizlik ve parlak görünüm için
Malzemeler
1 fincan taze sıkılmış limon suyu veya sirke
Yapılışı:
Saçlarınızı şampuanladıktan sonra bir fincan limon suyu ya da sirkeyi saçlarınıza döküp, masaj yaparak iyice yedirin. Ardından saçlarınızı durulayın. Saç kremi sürün ve yıkayın. Bu, saçlarınızdaki tüm kiri alır ve saçlarınıza nefis bir parlaklık verir. Bu yöntemi 2 haftadan önce tekrarlamayın.

Kepekli, dökülen ve kırılan saçlar için
Malzemeler:
Çemen tohumu
Yapılışı:
Çemen tohumlarını çektirin ve geceden suya yatırın. Elde ettiğiniz macunu saç derisine masaj yaparak sürün ve 15-20 dakika bırakın. Yumuşak bir şampuanla yıkayın. Bu macun kepek, dökülen, incelen, kırılan saçlar ve kellik gibi sorunlara iyi gelir.

Yumuşak ve parlak saçlar için
Malzemeler:
Çeyrek fincan elma sirkesi
Bir çorbakaşığı şifalı ot (probleminize göre ihtiyacınız olan otu listeden seçin:

Genel saç bakımı için
Biberiye yaprakları, ısırgan, dulavratotu kökü, mürver çiçekleri
Kuru saçlar için: Papatya, kara kafes otu kökü, ısırgan, mürver çiçekleri
Yağlı saçlar için: Limon kabukları, nane, limon otu
Yapılışı:
Saçınıza uygun otu, yeter miktarda kaynayan suya atın ve yarım saat tutun. Buna çeyrek fincan elma sirkesini de ekleyerek iyice karıştırın. Saçlarınızı şampuanlayın. Karışımı saçlarınıza tekrar tekrar dökün.

Parlak saçlar için
Malzemeler:
Bir portakal
1 çorbakaşığı bal
Birkaç damla sandalağacı yağı
Yapılışı:
Portakalın suyu, su, bal ve sandalağacı yağını karıştırın. Bunu şampuan sonrası durulamada kullanın.

Yıpranmış saçlar için
Malzemeler:
Bir muz
Birkaç damla badem yağı
Yapılışı:
Muzu badem yağıyla karıştırın ve saçlarınıza masaj yaparak uygulayın. 15 dk kadar saçınızda bıraktıktan sonra, maden suyuyla durulayın. Ardından şampuanlayıp saç kremi sürün.

Kuru saçlar için
Malzemeler:
Bir çorbakaşığı bal
Yarım fincan tam yağlı süt
Yapılışı:
Balla sütü karıştırıp saç derisine masaj yapın ve 15 dk bırakın. Yumuşak bir şampuanla yıkayın.

Dökülen saçlar için
Malzemeler:
Zeytinyağı
Bal
Tarçın
2 yumurta
Ispanak
Kişniş
Badem yağı
Öncelikle yeşil yapraklı sebzeler, havuç, mango, kuru kayısı, tahıllar, brüksel lahanası ve mercimek içeren protein açısından zengin bir diyetle beslenin.

Yapılışı:
Maske 1: Zeytinyağı, bal ve tarçını karıştırarak bir macun hazırlayın. Bunu saç derisine masaj yaparak yedirin ve 15 dakika tutun. Yumuşak bir şampuanla yıkayın. Haftada 3-4 kez tekrarlayın.

Saçları uzatmak için:
Her gün taze ıspanak ve taze kişniş sularını karıştırıp için.saçlarınızın daha çabuk uzayacaktır.
Maske 2:
Günde 2-3 kez saç derisine badem yağı sürün. Bu saçlarınızın daha fazla dökülmesini engeller.

Elektriklenen saçlar için
Malzemeler:
Bal
Yapılışı:
Bir çorbakaşığı balı bir litre suyla karıştırıp, bunu şampuandan sonra durulama suyunda kullanın. Saçınızı her yıkadığınızda kullanın.

Devamını Oku...

Saç dökülmeleri için Isırgan Otu


Isırgan otunun faydaları saymakla bitmiyor. İç hastalıklardan saç bakımına kadar her türlü derdimize ilaç olan ısırgan güzelliğimiz için de olmazsa olmaz.
Özellikle saçlara canlılık ve parlaklık vermek ve kepeği önlemek için ısırgan otundan yararlanmamız gerekiyor. Bu konuda Prof.Dr. İbrahim A. Saraçoğlu da bizimle aynı görüşte ki bizlere saçlarımız için ısırganotu kürünü tavsiye ediyor.

Cansız,mat,sağlıksız,kuru ve kepekli saç sorunu olanlar için birebir olan ısırgan kuru veya taze olarak kullanabiliniyor.ısırganotu kürü hazırlanışı ise ;

Bir tutam ısırgan otunu (yaklaşık 4-5 gram) 750 ml kaynamakta olan suda dört dakika hafif ateşte haşlayınız. Soğuduktan sonra süzünüz. Eğer saçlarınız temiz ise ısırgan otu suyu ile yıkayınız. Yarım saat etki ettiriniz. Daha sonra sadece su ile yıkayıp kurulayınız. Eğer saçınız kirli ise önce şampuan veya sabunla yıkayınız. Daha sonra hazırladığınız ısırgan otu suyunu saçlarınıza yarım saat etki ettiriniz ve sadece suyla yıkayıp kurulayınız.

Uygulama sonrası saçlarınız gayet canlı,sağlığına kavuşmuş,parlak ve kepeksiz oluyor.

Devamını Oku...

Kadınlarda saç dökülmesinin 8 nedeni...


Genetik özellikler, bilinçsiz kozmetik kullanımı, yanlış saç bakım yöntemleri, stres, mevsimsel dökülmeler gibi sebeplerden dolayı saç köklerinde meydana gelen tahribatlar saç tellerinde incelmeye, saçların dökülmesine neden olur. Amerikan Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Dr. Bilgehan Yılmaz, saç dökülmesinin sadece dökülmeye sebep olan etkeni bilip ona karşı bir önlem aldığında durdurulabileceğini belirtiyor.

1- Saç dökülmesinin bir çok nedeni olabilir. Demir eksikliği ve buna bağlı kansızlık veya başka sebeplerle kansızlık (anemi), tiroit hastalıkları, yumurtalıklara bağlı hormonel düzensizlikler gibi sebepler genel olarak daha sıktır. Fakat kronik stres faktörleri ve ailevi yatkınlık da saç dökülmesinde önemli faktörlerdir.

2- Kadınlarda da erkeklerde olduğu gibi kalıtımın etkisi vardır fakat erkeklerde görülen sıklıkta ortaya çıkmaz. Kalıtsal faktörlerin etkisi ile ortaya çıkar ve “kadında erkek tipi saç dökülmesi” olarak türkçeleştirebileceğimiz tabloda saçlar zaman içinde giderek incelir, tüysüzleşir ve bu incelme ile giderek alına yakın tepe bölgesinde seyrelme başlar. Çok ileri vardığı durumlarda kadında da tepede erkekteki gibi kellik tablosu ortaya çıkabilir.

3- Her gün belli miktarda saç kaybederiz. Bunlar doğal yaşam sürelerini tamamlamış ve dökülmeleri gereken saçlardır. Yerlerine yenileri çıkar. Çeşitli kaynaklara göre değişkenlik gösterse de günde 100 adete kadar saç kaybı normal kabul edilir.

4- Fön, perma, boya gibi işlemlerde saçlar kopup, kırılabilir. Zamanla cansız, kuru ve mat görünmeye başlayabilirler. Buna rağmen saç kökleri zarar görmez. Biz gene de doğru ve kaliteli ürünler kullanmaya özen göstermeliyiz.

5- Saçlarımızın sağlığı tüm bedenimizin sağlığı ve yaşamımızdaki psikolojik faktörlerle de ilgilidir. Sağlıklı ve huzurlu bir yaşam için gayret göstererek saçlarımıza yardımcı olabiliriz. Ne yaparsak yapalım değiştiremeyeceğimiz kalıtsal faktörlere gelince, eğer bunlarla ilgili bir saç problemi yaşıyorsak mutlaka bir dermatoloğa görünmeliyiz.

6- Beslenme tüm vücut sağlığımız için olduğu gibi saçlarımız için de önem taşır. Beslenmenin dengeli olması çok önemlidir. Kilo verme veya ince kalma kaygısı ile yapılan diyetler bazen saçlarımıza zarar verebilmektedir. Hatta bazı kadınlardaki sürekli saç dökülmesinin sebebi dengesiz beslenmeleridir. Hiç yağ yememek, çok düşük kalorili rejimler yapmak ya da proteinden fakir beslenmek sonucunda saç dökülmesi kaçınılmazdır.

7- Saç dökülmesini, sadece dökülmeye sebep olan etkeni bilip ona karşı bir önlem aldığınızda durdurabilirsiniz. Örneğin demir eksikliğine bağlı bir kansızlıktan dolayı saç dökülmesi problemi yaşıyorsanız, saçınıza herhangi bir yağ ya da başka bir ürün sürerek bu problemi çözemezsiniz, demir almanız, eksik demir depolarınızı doldurmanız gerekmektedir. Kısmen eczanelerde de satılan bu tür bakım amaçlı ürünler saçlarınızın daha parlak ve bazen de daha hacimli görünmesini sağlayabilir ancak eğer gerçek bir saç dökülmesi probleminiz varsa bunu engelleyemezler. En başta da söylediğim gibi önce bir uzman durumu değerlendirmeli, gerekli görürse tetkikler istemeli ve sonrasında tedaviyi sürdürmelidir.

8- Çoğu kadını sadece estetik bir kaygıya yönelten saç dökülmesinin arkasında bazen bir hastalık gizlenebildiğini unutmamalıyız. Saçlarımızın olağandışı bir şekilde döküldüğünü düşünüyorsak etraftan duyduğumuz tavsiyelere kulak asmamalı ve önce bir uzmanla görüşmeliyiz.

Devamını Oku...

Saçlarınız mı Dökülüyor?.

O değer verdiğiniz ve üzerine titrediğiniz saçlarınız ilk başlarda tel tel dökülmeye başlar. Aslında bu bir noktaya kadar normal. Saçlar da kendini yenilemelidir. Ama o da ne ? Bu işte bir gariplik var saçlarınız artık tel tel değil tutam tutam dökülmeye başladı.sizin için tehlike çanları çalıyor dikkat !

Saç dökülmeniz iyice çoğalmadan ve iş işten geçmeden bir an önce doktora görünmenizde fayda var. Bu arada doğanın nimetlerinden de faydalana bilirsiniz tabi ki. Bitki ve güzellik uzmanı Suna dumankaya nın saçlar için önerileri bu noktada işinize yarayabilir.

Saç dökülmesi nin önemli bir sebebi hormon dengelerinin bozulmasıdır. Aldığınız bir ilacı en az üç ay kullanmalısınız. Fındık, ceviz, yumurta, tahıl ekmeği, kara buğday, beyaz peynir, kuru üzüm yiyin.

Haftada bir gün bira mayası ile bir tatlı kaşığı meyve suyunu karıştırıp için. İki çorba kaşığı iyi zeytinyağına, eşit miktarda üç damla kekik yağı, biberiye yağı, limon yağı karıştırın. Bir yumurta sarısı ekleyip bu karışımı saç diplerine boya sürer gibi sürün.

Naylon ve eşarp sararak en az bir saat kalsın saçta. Isırganı ve lavantayı, çay gibi demleyerek bu karışımla saçınızı tarayın.

Devamını Oku...

Kirpikleri uzatan ilaç keşfedildi … Kirpikler nasıl uzun görünür ?

Bu ilacın yan etkisi kadınları mutluluktan havaya uçuruyor.

İşte maskaraları çöpe attıran kirpik uzatan ilaç!

Göz hastalığına karşı geliştirilen bir ilacın “yan etki” olarak kirpikleri uzattığı saptandı. Ancak ilacın kirpikleri nasıl uzattığı henüz bilinmiyor.
Glokom hastalığı ilacının bu güzel yan etkisinin, maskaraların çöpe atılmasına yol açması bekleniyor. İlacın yan etkisi o kadar belirgin ki ABD’deki ilaç üreticisi kozmetik lisansı için başvurmayı planlıyor.

İlacın kirpik uzatıcı olarak piyasaya çıktığında dünya çapında 2 milyar dolarlık maskara pazarıyla rekabet edeceği bildiriliyor.

İlacın içindeki kirpik uzatıcı etkinin farkına, glokom hastalarının kirpiklerinin beklenenden daha çabuk uzadığının gözlenmesiyle varıldı.

Bu yan etki, sadece bir gözü tedavi edilen hastalarda daha belirgin olarak görüldü. Bu hastalarda tedavi gören gözdeki kirpiklerin daha uzun, sık ve koyu renkte olduğu tespit edildi.

Miami Üniversitesinde yapılan bir deneyde de söz konusu ilaç bir jelle karıştırıldı. Araştırmaya katılanlardan bir gruba ilacın etken maddesinin bulunduğu jel verilirken, diğer gruba bu maddenin bulunmadığı bir jel verildi. Deneklerden jeli her iki göze de düzenli olarak uygulamaları istendi.

İlacın bulunduğu jeli tatbik edenlerin kirpikleri 6 haftada 2 milimetre uzadı. Bu kişilerin kirpiklerinin, içinde ilacın bulunmadığı jel sürenlerinkinden iki kat hızlı uzadığı tespit edildi.

Devamını Oku...

Grup Hepsi Kanal D Magazin Gülçin Hakkındaki Program Video


Hepsi Grubu Kanal D Magazin Canlı Yayın Röpörtajı…!!!
Hepsi Grubu Kanal D Magazin ile bir röportaj gerçekleştirdi.Ve de Hepsi Grubu Gülçin Ergül hakkında açıklamalarda bulundu.Hepsi Grubu röpörtajı magazin dünyasında büyük ses getirdi.Sizlere Hepsi Kızlarının Bkm Konserinden sonra Kanal D Magazin’e verdiği o röpörtaj videosunu izletmek istiyorum…



Devamını Oku...

13 Şubat 2009

400 bin araç yerin altına iniyor

İstanbul trafiğine yeni reçete olarak görülen "7 tepeye 7 tünel" ilk açıklandığında heyecan yarattı. Ancak aradan geçen 1,5 yılda projeler unutuldu. Peki tüneller ne durumda, ne zaman açılacak ve ne kadar güvenli?.. Hurriyet.com.tr araştırdı...

İŞTE TÜNELİN FOTOĞRAFLARI - GALERİ

İstanbul’un en büyük sorunlarından biri olan ulaşıma, son geliştirilen çözüm projesi “7 Tepeye 7 Tünel.” Topbaş yönetimi, tünellerin ilk aşamasını şubat sonuna kadar ulaşıma açmayı planlıyor. Bu tüneller trafiğe açıldığında Dolmabahçe’den giren bir araç kesintisiz olarak Kağıthane’ye yani TEM’e çok yakın bir mesafeye 10 dakikadan kısa bir sürede ulaşacak.
Hurriyet.com.tr olarak tünelleri gidip yerinde inceledik ve bilgi aldık.
İlk etabın ilk tüneli olan Kağıthane-Piyalepaşa’nın ışıklandırma, sinyalizasyon ve bağlantı yolları kullanıma hazır durumda. Şimdilik Kağıthane’den Piyalepaşa’ya 2 dakikada ulaşmak mümkün ancak daha Piyalepaşa-Dolmabahçe bağlantısı tamamlanmadı. Zaten İnönü Stadı’nın yanından geçenlerin de göreceği gibi Dolmabahçe’deki tünelin ucu göründü ama bağlantı yolları tamamlanamadı.

15 Mayıs 2007'de ilk kazması vurulan tünellerin ilki 29 Ekim 2008'de tamamlandı. Diğer tünel ve bağlantı yolları ise şubat sonuna kadar açılacak...

Peki nedir bu tünellerin teknik özellikleri, ulaşıma çare olabilecek mi, depreme dayanıklı mı? İşte bu soruların cevapları.

-Tüneller, trafiğin en yoğun olduğu bölgelerdeki araçları yerin 40 metre altına indirerek sıkışıklığı azaltmayı amaçlıyor. Yapımı biten, süren ve projelendirilen tüneller bittiğinde 400 bin aracın yer altına indirilmesi planlanıyor.

1. Tünel : Piyalepaşa-Kağıthane Tüneli: 3 bin 23 metre

Araçlar Kasımpaşa-Piyalepaşa’dan girerek Okmeydanı-Çağlayan bölgesini alttan geçerek Kağıthane’ye çıkacak ve Sütlüce Bağlantı Yolu ile TEM’e bağlanacak.

2. Tünel: Dolmabahçe-Bomonti Tüneli: 4 bin 691 metre

Amaç Beyoğlu, Şişli, Beşiktaş ilçelerindeki trafik yükünü hafifletmek. İnönü Stadı’nın kuzeyindeki Kadırga’dan tünel girişi ile başlayan güzergah Taksim’i alttan tünel olarak geçerek Taksim-Kabataş-Karaköy trafiğine girmeden, Feriköy bölgesini yine alttan by-pass ederek Kasımpaşa (Bomonti) Piyalepaşa’dan çıkacak ve E-5 ’e bağlanacak.

DOLMABAHÇE'DEN HAVAALANI 15 DAKİKA

- Kağıthane-Dolmabahçe arası yoğun saatlerde 45 dakikada alınırken, 3.5 km.’lik tünel yoluyla ve saatte 60 km. hızla, kesintisiz olarak 5 dakikada alınabilecek.

- Dolmabahçe'den başlayan tünelin derinliği ortalama 40 metre

- Dolmabahçe'den Atatürk Havalimanı’na gitmek isteyen biri, sistem tamamlandığında, bu tünel bandına girip 15-20 dakikada havaalanına erişebilecek.


TÜNELLER GÜVENLİ Mİ?

- Mühendislerin iddiasına göre tünellerin ömrü 1000 yıl. Kaplama betonlarının ömrü ise 200 yıl.

- Depremde sağlam kalacak teknoloji ile yapıldığı belirtilen tünel felaket durumunda sığınak, hastane ve ulaşım yolu olarak kullanılacak şekilde planlandı.

- Araçların tünelde mahsur kalma ihtimali üzerine de bir çok önlem alınmış.

* Karbon monoksit ölçer, fanlar otomatik. Tünel içindeki hava akımının hızı 8 kilometrenin altına düşünce fanlar otomatik çalışacak.

* Her 100 metrede bir kamera var.

* 250 metrede bir acil çıkışlar var.

* Tünelin içindeki tüm ekipman 250 santigrat sıcaklığa 2 saat dayanacak nitelikte

* Isı değişimleri de alıcılarla ölçülecek

* Her hangi bir yangın durumunda asfalttan çıkacak zehirli gazların tehlikeli olacağı için farklı bir teknoloji kullanıldı.
Asfalt yerine aşınmasız ve ısıya dayanıklı özel beton kullanıldı.

KÖRLEŞME YAPMAYAN AMPULLER

- Tünel girişlerinde ya da çıkışlarında en büyük sorun göze inen perdedir. Bu yüzden tünellerde ışık değişikliğinden kaynaklanan körleşme perdesi için akort yapan ışıklandırma teknoloji kullanılmış. Bunun için ampuller özel olarak Hollanda’dan getirilmiş.

Tünel içinde hız sınırı saatte 60 kilometre olacak. Hız sınırını aşanlar EDS ile tespit edilecek ve radyo frekanlarına plakası anons edilecek.

134 SENARYO HAZIR

- Tünellerin inşasında yabancıların rolü ise sadece yüzde 10. Onun da büyük bölümünü tüneli yönetecek bilgisayar sisteminin yazılımı oluşturuyor.
134 hazır senaryo ile tüneli yönetmeye hazır olan yazılım bir Hırvat firmasından alınmış.
Çünkü bu Hırvat firmanın yaptığı tünel Dünya Yol Komitesi tarafından yılın en güvenli tüneli seçilmiş.

İSİMLER NE OLACAK

Tünellerin isimleri henüz belli değil. Hatta kimsenin bu konuda bir fikri yok. Anlaşılan seçimlerden önce yetiştirmek için çalışan büyükşehir bu ayrıntıyı atlamış.

142 KİLOMETRE TÜNEL YAPILACAK

- Yapımı devam eden ve ihale aşamasına gelen karayolu tünellerinin toplam maliyeti yaklaşık 1 milyar dolar.

- 4 güzergahta inşaatı devam eden tünel yolların uzunluğu 16.7 km.

- 4 güzergahta ihale süreci devam tünel yolların uzunluğu ise 11.9 km.

- 7 güzergahta projesi devam eden tünel yolların uzunluğu 55.7 km.

- 18 güzergahta etüd aşamasındaki tünel yolların uzunluğu ise 58 km.

İHALE SÜRECİ DEVAM EDEN TÜNELLER: 11 KM

1. Dolmabahçe-Fulya Tüneli: 2.027 m.

2. Levazım Sitesi-Akatlar Tüneli: 6720 m.

3. Levazım-Zincirlidere Tüneli: 2.940 m.

4. Eyüp (Silahtarağa) Cad.-G.O.Paşa Caddesi Tüneli: 200 m.

PROJESİ SÜREN TÜNELLER: 55.7 KM

Armutlualtı-Ayazağa Tüneli: 4600 m.

Armutlualtı-Derbent Tüneli: 4.580 m.

Derbent-Çayırbaşı Tüneli: 5300 m.

Kağıthane-Havaalanı Tüneli: 24.700 m.

Harem-Üsküdar-Beylerbeyi Tüneli: 8640 m.

Beylerbeyi-Hekimbaşı Tüneli: 7352 m.

Beykoz-Anadolu Hisarı Tüneli: 500 m.

Devamını Oku...

Asus ENGTX295 İncelemesi

NVIDIA’nın web sitesini ziyaret ederseniz iki yeni ekran kartı ile ilgili oldukça iddialı bir sloganla karşılaşırsınız: “Gezegendeki en güçlü grafik kartları, NVIDIA GeForce GTX 295 ve GTX285”. Geçtiğimiz ay piyasaya sürülen ve 200 serisi ailesinin en güçlü fertlerinden biri olan NVIDIA GeForce GTX 295 Asus tarafından test merkezimize gönderildi. Bakalım kart gerçekten de NVIDIA’nın dediği kadar performanslı mı hep beraber görelim.

Öncelikle NVIDIA GeForce GTX-295 ve GTX-285 ile ilgili kısa bir mimari özeti verelim. Aslına bakarsanız iki kart da GTX-280 serisinin 65 nm’den 55 nm’ye geçmiş hali. (GTX280 ile ilgili ayrıntılı bilgiye BURADAN http://www.hardwaremania.com/ekran-karti/110-asus-en-gtx280.html ulaşabilirsiniz) Üretim teknolojisindeki küçülme her zaman olduğu gibi daha az ısınmaya, haliyle daha kolay soğutma ve daha fazla frekans artışına imkan veriyor. GTX-285 için GTX-280’in daha az güç tüketen ve daha yüksek performanslı (yaklaşık yüzde 10-15 arası) hali diyebiliriz. GTX-295 ise iki adet GTX-285’in SLI ile birbirine bağlanmasından oluşuyor.

Yani anakartınıza bir adet GTX-295 taktığınızda aslında bilgisayarınıza iki tane SLI yapılmış GTX-285 takmış oluyorsunuz. Bunun iki avantajı var. Birincisi SLI desteklemeyen anakartlarda SLI performansına ulaşabilmeniz. İkinci avantaj ise SLI destekleyen anakartlarda 2 adet GTX-295 ile SLI yapabilmeniz. Böylece 4 adet GTX-285’in sunduğu performansa tek bir bilgisayarda ulaşabilirsiniz.

Asus GTX-295’in kutusu ilk bakışta standart bir ASUS ekran kartı kutusundan pek de farklı gözükmüyor. Ancak kutuyu elinize aldığınızda hissettiğiniz ağırlık bu kutunun içinin pek de öyle boş olmadığını hemen belli ediyor.

İlk kutuyu açtığınızda karşınıza saklamak isteyebileceğiniz bir kalitede kahverengi bir kutu çıkıyor. (Bana sorarsanız ASUS bu kutunun üstüne ek olarak sadece bir Asus GTX-295 yazsa asıl dış kutunun çektiğinden daha çok müşteri çeker.) Kutunun içinden kurulum, sürücü ve kullanım kılavuzunun olduğu CD’ler ile birlikte bir adet şık bir CD çantası geliyor.

Bunlara ek olarak ses kablosu, DVI-DSub çevirici, Molex’ten 6 pin’e ve 6 Pin PCI-E’den 8 pin PCI-E’ye güç kablosu adaptörleri bulunuyor. Sanırım zaten kendi içinde bir SLI olduğu için ASUS kutuya SLI kablosu koymamış. Yani ikinci bir GTX-295 alıp SLI yapmak istiyorsanız bir yerlerden kablo bulmanız gerekiyor.




Gelelim karta, tek bir ekran kartına SLI ile iki kartı sığdırmanın en büyük zorluğu ısıyı bertaraf etmek. NVIDIA oldukça akıllıca tasarlanmış bir soğutma sistemi bu sorunun üstesinde gelmiş. Öncelikle kartın üzerindeki metal koruma delikli yapılarak hava ile temas artırılmış. Buna ek olarak fanın arka tarafı da açık bırakılmış. (Yani bir fanın olduğu taraftan baktığınızda kartın arkasını görebilirsiniz.) Bu da fanın kartın her iki yüzünden de hava çekmesine imkan veriyor.

Karta tepeden baktığımızda ısı çukurunu ve SLI girişini görebiliyoruz. 8 ve 6 pin güç girişleri de bu tarafta bulunuyor. Yeri gelmişken ASUS ekran kartı için yaklaşık 680 Watt’lık bir güç kaynağına ihtiyaç olduğunu belirtiyor.

Görüntü giriş çıkışlarına baktığımızda ise 2 adet DVI-D ve bir adet HDMI çıkışı görüyoruz. Kutudan çıkan adaptor ile DVI çıkışlarından birini D-Sub’e çevirebilirsiniz. Giriş çıkışların yanında ise ısınan havanın kasa dışına atıldığı hava çıkışını görebilirsiniz.

Gelelim Testlere. Test için artık klasik olduğu üzere 3Dmark Vantage, Crysis, FarCry, Call Of Duty, Fear gibi oyunlardan faydalanacağız. Test sistemi olarak ise güncel olması adına Intel X58 yonga seti ile çift kanal DDR3 bellek kullanacağız. İşlemcimiz ise 3GHz hızında bir Corei7 olacak. Tüm testlerimizi 1280x1024 ve 1920x1200 gibi iki çözünürlükte yapacağız ve test edeceimiz kart performans lideri olmaya aday olduğu için mümkün olduğunca 4X Antialiasing ve 16X Anisotropic filtreleme gibi görüntü kalitesini arttırıcı unsurlara yer vereceğiz. Sonuçların olduğu tablolun en sonundaki fark sütununda ise GTX285 ile GTX295 arasındaki hız farkını yüzde olarak görebilirsiniz.

3DMark Vantage’da 1280x1024 çözünürlükte Performans hazır ayarları ile Asus ENGTX295 bir önceki en hızlı nesil olan GeForce GTX285’den yaklaşık %50 kadar hızlı. Ancak GTX295’in iki adet GTX285’den meydana geldiği düşünülürse bu fark az olarak bile yorumlanabilir. Aynı klasmanda olmasalarda bir fikir vermesi için araya koyduğumuz Radeon HD4870 ile hız farkı ise %100’ün üzerinde.

DirectX 10 oyunu olarak seçtiğimiz Crysis WARHEAD ve FarCry2’de de sonuçlar çok farklı değil. Özellikle 1920x1200 gibi yüksek çözünğrlüklerde bir de antialiasing açıksa fark iki oyunda da nerede ise %40 civarında. Farcry 2’de 1280x1024’de 4xAA ve 16x AF ile GTX295 aradaki farkı %54’e kadar çıkarabiliyor.

DirectX 9 oyunları temsilcilerimiz Call of Duty5 ve Fear’da ise farklar biraz daha az. Call Of Duty 5’de maksimum kalite ayarlarında ve 4x AA ile 16x AF ile düşük çözünürlükte fark %38 kadar ancak yüksek çözünürlükte fark %29’a kadar iniyor. Aynı şartlar altında Fear’da fark düşük çözünürlük için %36, ancak yüksek çözünürlükte fark %50’ye yaklaşıyor. Tabii Radeon HD4870 doğal olarak çoğu testte nerede ise iki kat yavaş.

Sonuç olarak Asus ENGTX295 gerçekten şuan için dünyanın en hızlı ekran kartı. ATI’ın X2 çözümleri GTX295 yanında biraz yavaş kalıyorlar. Tamam GTX295 en hızlı ekran kartı ama iki kartın bir araya gelmesi ile oluştuğunu düşünürseniz durum biraz farklılaşıyor. Örneğin iki adet GeForce GTX285 ile kendi SLI sisteminizi kurarsanız GTX295’i çoğu yerde alt etmeniz mümkün. Ama Asus ENGTX295 gibi kartlarda tek slot ile SLI yapmanıza olacak vermesi ya da iki adet GTX295’i bir anakarta takarak dört grafik işlemcisi ile bir grafik canavarı yaratmanıza izin vermesi bakımında önemli ürünler. Dört grafik çekirdeği ile kurulmuş bir sisteme gerek var mı bu tartışılır tabii ki. Eğer dünyanın en hızlı ekran kartı benim ki olsun diyorsanız buun Türkiye’de bedeli 549USD.

Son olarak Asus ile Nvidia size bir kıyak yapıyor ve yukarıda gördüğünüz www.nzone.com dan indirimli alışveriş yapmanız oyun ya da CUDA destekli yazılımlar almanız için aşağıda gördüğünüz indirim kuponunu kutuya dahil ediyor.

Devamını Oku...

Ronaldinho Kolbastı oynarsa :)

Ronaldinho Kolbastı oynarsa :)

Devamını Oku...

11 Şubat 2009

Beyaz Show'da Carmen heyecanı


Bugüne dek dünyaca ünlü pek çok starı programına konuk eden Beyazıt Öztürk bu kez, Sevgililer Günü özel programı için dünyanın en ünlü modellerinden Carmen Electra’yı Beyaz Show’da ağırlayacak.


>>Carmen Electra Fotoğrafları için tıkla <<

13 Şubat akşamı, Sevgililer Günü’nün ilk dakikalarında canlı yayında Beyaz Show’a çıkacak olan Carmen Electra’ya romantik şarkılarıyla aşıkların kalbine dokunan Yalın’ın da bir sürprizi olacak. Bu cuma günü Beyaz Show saat 11 de kanal D'de

Devamını Oku...

09 Şubat 2009

Tepsi Kebabı

Malzemeler:Malzemeler

  • 6 adet kebaplık patlıcan,
  • 750 gr orta yağlı koyun kıyması,
  • 3 adet domates,
  • Biraz karabiber,
  • tatlı kaşığı tuz.

Yapılışı:

Patlıcanlar yıkanır, üç parmak kalınlığında yuvarlak parçalara bölünür.
Et geniş bir kaba konur, tuz ve karabiber atılarak iyice yoğrulur.
Et, daha sonra orta büyüklükte bir tepsiye alınır, kenarından başlayarak bir patlıcan biraz et konarak tepside iki veya üç sıra şeklinde dizilir.
Domatesler, ikiye bölünüp tepsinin ortasına yerleştirilir.
Tepsi fırında 30–35 dakika pişirilir.
Sıcak servis yapılır.


Not: Domates istenmediği takdirde tepsinin tamamı patlıcan ve etle doldurulur

Devamını Oku...

08 Şubat 2009

NanoTeknoloJi nedir? ”Moleküler Isı Transferi Sistemi” Isınmada nanoteknoloji dönemi…


Nano kelimesi Yunanca nannos kelimesinden gelir ve “küçük yaşlı adam veya cüce” demektir. Günümüzde nano, teknik bir ölçü birimi olarak kullanılır ve herhangi bir birimin milyarda biri anlamına gelir. Metrenin birim olarak kullanıldığı durumda 1 metrenin milyarda biri ölçüsünde bir uzunluğu temsil eder ve nanometre olarak adlandırılır.

Nanoteknoloji, pekçok alanı ya da disiplini birleştiren uygulamalı bilim ve teknoloji dalıdır.

Genel olarak Kimya, Fizik, Biyoloji, çeşitli mühendislik dalları (Malzeme mühendisliği ya da Metalurji mühendisliği, Elektronik mühendisliği, biyoteknoloji mühendisliği, Kimya Mühendisliği, Üretim mühendisliği ve hatta Endüstri Mühendsiliği) karışımından oluşur.

NANOTEKNOLOJİ İLE ISINMA DÖNEMİ …

”Moleküler Isı Transferi Sistemi” ısınmada yüzde 80 enerji tasarrufu sağlıyor.

‘Moleküler Isı Transferi Sistemi’ (HeatPowercell) ile enerji alanında çığır açan Vecta, yüzde 80’lere varan enerji tasarrufu sağlayan ürünleriyle son yılların en önemli buluşlarından birine imza attı.

Tamamı Türk ortaklı Baytek’in yüzde 100 yerli teknoloji kullanarak ürettiği ve dünya patentini de aldığı Vecta markalı ürünlerin tanıtım toplantısı 14 Ocak Çarşamba günü Mövenpick Hotel’de yapıldı. Toplantıya enerji teknolojileri konusunda devrim yaratan ürünün yaratıcısı ve Baytek Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Kuşbaygı ve Baytek CEO’su İsmet Başgül ev sahipliği yaptı.

Enerji sistemlerinde devrim
‘Moleküler Isı Transferi Sistemi’ ile enerji kullanımı konusunda bir devrim yaratacaklarına dikkat çeken Hakan Kuşbaygı, bu buluşlarıyla sadece Türkiye’de değil tüm dünyada önemli bir adım atacaklarına inandıklarını söyledi. Ürünlerinin hem Türkiye hem de dünyada kullanımı için gerekli patent başvurularının yapıldığını da belirtti.

TESADÜFEN BULUNDU

Çalışmalarına 2000 yılında başladıklarını kaydeden Kuşbaygı, bir grup mühendisin yoğun çalışmalarıyla böyle bir sonuca ulaştıklarını belirtti. Sistemi tesadüfler sonucunda bulduklarını da kaydeden Kuşbaygı, şunları anlattı:

“Tesadüfi bir olay sonucu, bir metalin ısı iletimi konusundaki aykırı davranışta bulunduğunu gördük. Yüksek kapasiteli bir kaynak makinesine rağmen metal boru bir türlü kaynak tutmuyor, aldığı ısıyı anında iletiyordu. Borunun içinden su geçtiğini fark ettik. Sonra kendimize şu soruyu sorduk. ‘Acaba içinden hiçbir şey geçmese de metal ısıyı yine de hızla iletebilir mi?’ Kafamızı kurcalayan bu olayın üzerinde çalışmaya ve araştırmaya başladık. Bugün HeatPowercell ya da Türkçe’deki karşılığıyla “Moleküler Isı Transfer Sistemi” dediğimiz sistem 7 yıl boyunca bu konudaki çalışmamız sonucu doğmuştur. Bu sistemle nasıl ürünler üretebileceğimizi ve nasıl uygulayabileceğimizi araştırdık. Ürünlerimizi ürettik ve ekonomik ve ekolojik açısından birçok testten geçirdik. Bu, uzun ve meşakkatli bir süreçti. Ürünlerimiz öncelikle Türkiye Standartları Enstitüsü (TSE) ve Türkiye’nin önemli üniversiteleri tarafından da test edildi. Bu testlerin de sonucunda üretime geçtik. Ürünlerimiz artık tüm Türkiye’de ve dünyada birçok ülkede satışta. Ürünlerimizin en önemli özelliği enerjiden yüzde 80’lere varan tasarruf sağlaması. İnanıyoruz ki bu buluşumuzla dünya bilim tarihine adımızı yazdıracağız.”

YÜZDE 80′E VARAN TASARRUF

Vecta ürünlerinin yüzde 80’lere varan tasarruf sağladığına dikkat çeken Hakan Kuşbaygı, “2008 kışında kullanılan sobaların yüzde 25’i Vecta olsaydı, Türkiye Keban Barajı gibi bir barajı yeniden yapabilecek tasarrufu sağlayabilecekti” dedi.

Ortaya çıkardıkları ürünleri Vecta markasıyla piyasaya sunduklarını söyleyen Baytek CEO’su İsmet Başgül, ilk etapta elektrikli ısıtıcılar, kalorifer peteği ve seralar için özel üretilmiş ısıtıcılarla piyasaya girdiklerini ifade etti. Yeni buluşlarıyla birlikte bu alanda konusunda yepyeni bir çağ açan ve bugüne kadar bilinen tüm ısınma sistemlerinden daha verimli ve avantajlı olduklarını kaydeden Başgül, “Vecta markalı ürünlerimiz ‘Moleküler Isı Transfer Sistemi’ ile donatıldı. Bu sistem sayesinde az enerjiyle çok ısınma olanağı sağlanıyor. Sistemde kullanılan ‘Heatpowercell’ ile ısı enerjisi çok hızlı ve homojen bir şekilde tüm yüzeye yayılıyor. Çok az miktarda enerji ile çok üst seviyede ısı yaratılıyor. Piyasada kullanılan ısıtma teknolojileri içinde Vecta ürünlerine emsal oluşturabilecek, gerek yakıt tüketimi, gerekse imalat teknoloji ile benzer bir sistem bulunmuyor” dedi.

Devamını Oku...

Gülçin Ergül Hepsi Grubundan ayrıldımı? Hepsi 3 Kişi mi kaldı? Grup Hepsi dağılıyormu?


Gülçin Ergül Hepsi’den ayrıldımı ? Gülçin neden ayrıldı?

Grup Hepsi 3 kişi mi kaldı? Grup Hepsi dağılıyormu?

Grup Hepsi’den ayrılan kim?

Grup Hepsi’de ayrılık kararı …

Hayranlarının merak ettiği sorunun cevabını öğrendik …

Gülçin Ergül Hepsi’den ayrılacak mı?

Hepsi Grubu geçen gece CNN TURK’te beyazın konuğu oldu.Hepsi Kızları herkesin merak ettiği , yalanladığı ve de gizlediği olayın gerçek yüzünü aanlattı.Hepsi Grubu yollarına 3 kişi devam edeceklerini açıkladılar.Hepsi Grubu’nda artık ”Gülçin Ergül” olmayacak.Yapılan açıklamada Gülçin Ergül’ün kesin olarak gruptan ayrıldığını vede geri dönmeyeceğini Hepsi Kızları’nın artık 3 kişi kaldığını resmen açıkladılar.Herkes bu karara çok tepkili çünkü Hepsi Grubu 1996 yılından beri Grup olarak müzik çalışmalarını başarıyla sürdürüyorlar.Ve de onca başarıyı beraberce siz hayranlarına gururla yaşattılar. Yine de 3 kişi olarak başarılarına devam edeceklerine inanıyor ve devam etmelerini siz hayranları adına diliyoruz.

GÜLÇİN ERGÜL EVLENİYOR …

Gülçin Ergül evlenme kararı aldığı için geri kalan yıllarda ve de projelerde Hepsi Grubu yoluna üç kişi devam edecek.Şok yaşatan bu haber medyada ve de hayaranları arasında büyük bir üzüntü yarattı.

Devamını Oku...

Google cep telefonu G1 nasıl bir telefon? Google işletim sistemi Android’li cep telefonu nasıl? Resim ve görüntülü izle …

GOOGLE CEP … GOOGLE G1 … GOOGLE PHONE … GOOGLE TELEFON … GOOGLE ANDROID …

Google aslında bir cep telefonu üretmedi.

Açık kaynak kodlu Android projesi ile cep telefonu işletim sistemini hayata geçirdi.

Yazının devamında G1′in görsel incelemesini bulabilirsiniz …

T-Mobile (ABD Mobil servis sağlayıcı) Google ile birlikte bu telefonu piyasaya çıkardılar. T-Mobile G1, Google tarafından geliştirilmiş Android platformunu kullanan ilk cep telefonu oluyor.

T-Mobile, G1′i 22 Ekimden itibaren ABD’de 180 dolar karşılığında satışa sunuldu. Telefonun Türkiye gelip gelmeyeceği veya ne zaman geleceği ise hala gizemini koruyor…

Android G1 Beyaz

Dokunmatik ekranının yanı sıra,

klave görüntüsü- açık hali

klave görüntüsü- açık hali

Klavye ile de kullanılabiliyor.

Telefonu üreten firma ise; htc

Telefonu incelemek istiyorsanız şu iki adrese göz atabilirsiniz …

HTC yada T-MOBILE

Devamını Oku...

06 Şubat 2009

Keşke dememek gerekiyormuş



Geriye hiç bakmamak gerekiyormuş hep ileri Hiç pişman olmamak gerekiyormuş kabullenmek gerekiyormuş hataları, Gereksiz yere ağlamamak gerekiyormuş değecek bir şey olunca gücün kalmıyormuş, Kendin için varmışsın ne yaparsan yap kendine hesap veriyormuşsun önce yalnızmışsın aslında Aslında kimse suçlu değilmiş bahane göstermemek gerekiyormuş onu bunu, Bencil olmak gerekiyormuş her zaman senmişsin önemli olan, Yaşlılar değilmiş sadece tecrübeli olan yada olgunlaşmak için yıllar gerekmiyormuş, İstediğin hayatı yaşamak için kimseye ihtiyacın yokmuş kimsenin de sana aslında…

Devamını Oku...